Menu
Blog

Meditasyon tam olarak nedir?

Meditasyon tam olarak nedir?
Belirli bir zamanda, duruşta ve ne kadar süreyle meditasyon yapmalıyız?


Meditasyon, düşüncelerimizi, duygularımızı, beden duyumlarınızı ya da dışarıda olup biteni yargısız
gözlemlemektir.


Meditasyon hem oturma meditasyonu, vücut taraması gibi belirli tekniklerle, ya da 3 dakika, 10
dakika gibi kısa sürelerle veya 1 saat gibi uzun sürelerle yapılabileceği gibi, yemek yaparken, çalışırken, yürürken nefesinize, bedeninize ve bedeninizdeki hislere odaklanarak da günlük yaşamınızda meditatif halde kalabilirsiniz. Meditasyonda veya medite olmak eylemi aslında tek bir şeye odaklanmak ve zihnimiz başka yerlere dağılsa bile nazikçe zihni, aynı odak noktasına geri getirmektir. Zihnin içinde kaybolmadan, zihni izlemek, odağı istediğiniz yere yönlendirmek ve yine izlemek, izleyici olarak kalmaktır. Yorum yoktur, analiz yoktur, cevap yoktur, düşüncelerle duygularla savaş yoktur. Meditasyon sırasında bir nevi zihninizin haritasını çıkarırsınız. Zihin nereye gidiyor, hangi düşünce daha sıklıkla geliyor, bu düşüncede ne kadar kalıyor, hangi duygu takip ediyor ve bedende bu sırada neler oluyor gibi.

Meditasyon yapmak ne işe yarar?
Meditasyon yavaşlamamız ve gerçek kendimizle bağlantı kurmamıza yardımcı olur. Sürekli
sakinleşmek zorunda mıyız? Tabi ki hayır. Bu, gerçekçi olmayan bir hedef olurdu. Ama meditasyonla
yaptığımız şey, otomatik tepki vermek yerine çevremizde ve ya iç dünyamızda olup biten her şeyi
daha bilinçli bir algıyla görmek ve yanıt vermektir. Meditasyonla zihnin ne zaman otomatik pilota
bağladığını, az önce belirttiğimiz gibi otomatik yollarını anladığınızda oradan bir geri adım atıp
özgürce ne yapmak istediğinize yani kısaca gerçek size bağlanıp karar verebilirsiniz.

Eğer tepkisellik ve otomatik cevap yerine bu şekilde yaşayabilsek, kendimizle bağlantıya geçmiş oluruz ve daha huzurlu hissedebiliriz aslında. Bu da üzerimizdeki stresi ve baskıyı doğal olarak azaltır.


Kendimiz olabildiğimizde ise yolumuz kendiliğinden belirginleşir. Buna ek olarak, meditasyon ile zihnimizdeki düşünce kalıplarını keşfederiz. Düşünce kalıpları, olumsuz veya olumlu fark etmez otomatik kalıplardır. Belirli bir şekilde düşünme veya belirli varsayımları kullanma alışkanlığımızdır.

Küçük bir örnek vereyim. Önemli bir proje üzerinde çalışıyorsunuz ve asla işi bitiremeyeceğinize inanıyorsunuz ve yüksek ihtimal ya o işte istenilen sonucu alamazsınız ya da alsanız bile çalışma sırasında zihnin yarattığı stres faktörü sizin mutsuz ve kaygılı hissetmenize sebep olur. Bu da arzu edilen bir yaşam şekli değil. Ya da yemek yaparken sürekli elinizi yakacağınıza veya bir aksilik olacağına inanıyorsanız, zihni ya bunu gerçekleştirecek veya bu düşünce kalıbına göre hareket edecektir ki stres yaratacaktır ve böylelikle yemek yapma aktivitesini nahoş bir deneyim haline çevirecektir. Bu zihindir. Neye inanırsak, zihin onu gerçekleştirmeye çalışır. Yüzde yüz gerçekleştirir demiyorum ancak çalışır ve stres düzeyini arttırır. Bu kalıbı dönüştürmek istiyorsanız tek yapmanız gereken önce onu fark etmektir ve saniyeler içinde geçip gitmesine izin vermek, başka bir şey değil. O düşünceyi değiştirmeye çalışmayın, cevap vermeyin, zihninize savaş açarsınız ya da kendinizi düşünmemeye zorlamayın. Bırakın geçsin gitsin bir bulut gibi, bu düşüncelere inanmayın, izleyin
yeter. Bu kadar basit. Meditasyon ve mindfulness uygulamalarında davranış ya da düşünce üzerine

analiz yapılmaz. Çünkü kısıtlı olan zihin, aynı koşullanmayla durumu analiz etse ne olur sizce, yine
başka yanlış bir koşullanma yaratır. Zihin kendi kendini tekrar eder. Biraz karışık gelebilir ancak
uyguladıkça daha anlaşılır hale gelecektir.

Son olarak Meditasyon, zihni gözlemlemek için şimdiye kadarki bulunmuş en iyi tekniktir. Dini, mistik
ya da başka olumsuz bir yargı nedeniyle denemiyorsanız, bilin ki bu da zihindeki başka bir koşullanmadır. Açık olun ve denemek için kendinize bir şans verin, pişman olmayacaksınız.