Doğduğunuz aileyi, ülkeyi, toplumu veya kültürü hatta cinsiyetinizi siz belirlemediniz. Ancak bunlar, bugün sizi, siz yapan ve hayatınızdaki seçimlerinizi etkileyen faktörlerdir. Zira insan zihni doğduğu anda tüm öğretilenleri sorgulamadan alır ve işler. Bunun sonucunda otomatik pilotta yani neyi neden yaptığımızı, seçtiğimizi bilmeden, fark etmeden yaşarız. Özümüze ulaşmak ve özgür seçimler yapmak için bu döngüden ve farkında olmadığımız seçimlerden çıkmak gerekir.
İşte logomuzda görülen çember, bu döngüyü temsil etmektedir. Çemberin bir kısmında hala açık bir alan vardır. Bu alan ise, döngüden hala çıkabileceğimizin umudunu ve özgür iradeyi temsil etmektedir. Özgür irade veya özgür seçimler ancak fark ettiğinizde kullanabileceğiniz bir güçtür. Mindfulness ile fark etme ve özgürleşme yoluna girmek ve seçmediğiniz bu rüyadan uyanıp, kendi rüyanızı yaratmak mümkündür.
Farkındalıkla özgürleştiğinizde, gerçek sizle ve özünüz ile buluşacaksınız. Eşsizliğinizi keşfedeceksiniz. Aslında sadece size ve size verilmiş hazineleri göreceksiniz. Logodaki insan figürünün elinde tuttuğu, işte bu hazinedir. Bu hazine güneş gibi parlamaktadır. Çünkü özünüzle buluştuğunuzda güneşe yakın hissedeceksiniz. Kalbinizde bir genişleme, güneşin ısıtan enerjisi gibi sıcaklık ve huzur hissi, kaygısız korkusuz olacaksınız. Şefkat ve sevginin kalbinize doğmasını izleyeceksiniz.
Mindfulness eğitimlerinde sıkça şiirleri okunan, en eski ve kadim mindfulness uygulayıcılarından Mevlana’nın da belirttiği gibi bu dünyada yaşadıklarımızın, sadece geçici bir yolculuk olduğunu, deneyimlemeye geldiğimizi ve hepimizin birbirimize ne kadar bağlı olduğunu hatırlayacaksınız. Ayaklarınız, ağacın kökleri gibi toprağa yakın ve elleriniz gökyüzünde yani, bir yanımız bu dünyayı deneyimlerken bir yanımız evrenin sonsuzluğuna bağlı.
